Karbossi Terapi ile Ağrısız Bölgesel Zayıflama
RANDEVU TALEP ET

Online Randevu Talebi

Bellaplast Lazer & Estetik Cerrahi Merkezi online randevu talebi sistemi

 

Karbossi Terapi ile Ağrısız Bölgesel Zayıflama

Karbossi Terapi ile Ağrısız Bölgesel Zayıflama

Karbossi terapi nedir?

Karboksi terapi uygulandığı alanda metabolizmayı ve kanlanmayı artırarak selülit oluşumunu ve yağlanmayı engelleyen bir tekniktir.

7–8 yıldır A.B.D. ve Avrupa Ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede uygulanmaktadır. Kolay uygulanan, hastanın zamanını tüketmeyen, hızlı ve acı vermeyen bir yöntemdir. Hiçbir anestezi uygulaması gerektirmez. Esasen, karboksil terapi uygulamaları karbondioksit gazının yoğun olduğu kaplıcalara giren kişiler de kilo kaybı, ciltte gençleşme ve sıkılaşma ortaya çıktığının tespit edilmesi ile başlamıştır.

Kişilerin kaplıcaların mevcut birçok yan etkisinden korunabildiği karbossi terapi yönteminde ihtiyaç olan bölgeye kontrolü, ölçülebilir şekilde ve istenilen miktarda karbondioksit gazı verilebilmektedir.

Karboksil terapi yönteminde (kaplıca tedavisinde olduğu gibi ciltten emilimi beklenmeksizin) karbondioksit gazı doğrudan cilt altındaki hedef dokuya (yağ dokusu) ulaştırılır. Bu nedenle özellikle ciltte şekil bozukluğu ve düzensiz yağ birikimi olan hastalarda kısa sürede düzelme sağlanır.

Karbossi terapi nasıl uygulanır?

Karboksi terapi özel / küçük iğneler ile (30G/0.3 ciametre) cilt veya cilt altına karbondioksit gazı verilmesidir. Skar dokusu (iz/nedbe) olan veya bölgesel yağlanma problemi olan veya bölgesel yağlanma problemi olan farklı derinliklere verilir. Uygulamanın genişliği ve derinliği kişinin ihtiyacına göre uygulama öncesi yapılan analizlerle saptanır. Karboksi terapi acı vermez, anestezi gerektirmez.

Seanslar genellikle 15-20 dk. sürer. Ortalama 8–10 seanstan sonra tedavi bölgesinde sonuç alınmaya başlanır. Hastayı ve hekimi memnun eden sonuca ulaşılabilmesi için 15–20 seans uygulama yapılması tarafımızdan önerilir. Seans uygulama aralıkları ve toplam uygulama süresi hekimin yapacağı değerlendirmeye göre belirlenir.

(Hastanın ihtiyacını karşılayacak ve sosyal aktivitelerini aksatmayacak şekilde düzenlenir.)

Karbossi terapi yöntemi başka tedavilerle birlikte mi uygulanmalıdır?

Yurt içinde ve dışında (infraruj, elektriksel tedaviler, ultrason uygulaması, mezoterapi tedavisi gibi) pek çok yöntemle kombine uygulanan karbossiterapiyi biz tek başına uyguladığımız hastalarımızda istediğimiz sonuçları alıyoruz.

Bu yöntemi LPG uygulaması ile kombine edip hastalarımıza özel diyet programları veriyoruz. Özellikle vurgulamak isteriz ki ehil olmayan ellerde çok sayıda kimyasal sayıda karışımının mezoterapi adı altında cilt ve altına enjeksiyonu para ve zaman kaybına neden olmanın yanında ciddi sağlık problemleri de doğurabilir.
Tıbbi endikasyonu olmadıkça uygulanan maddelerin pek çok komplikasyona yol açacağının bilinmesinde fayda vardır.

Karbondioksit gazı toksit midir?

Karbondioksit gazı renksiz ve kokusuz bir gazdır.

Yaşayan canlı vücudunun oluşturduğu doğal bir metebolik üründür. Karbossi Terapinin hiçbir yan etkisi yoktur.(Karbondioksit gazı öldürücü olan karbonmonoksit gazı ile karıştırılmamalıdır.)

Karbondioksit gazı yanıcı ve patlayıcı da değildir. Bu nedenle 80 yıldır tıpta kullanılmaktadır. Özellikle laparaskopik cerrahide karbondioksit gazı iç organların olduğu vücut boşluklarına litrelerce verildiği halde vücut tarafından emilir ve atılır.

Vücudumuzdaki trilyonlarca hücre istirahat halinde dakikada ortalama 200ml. karbondioksit gazı üretmektedir. Bu miktar egzersizle on katına kadar çıkar. Özetle karbossiterapide uygulanan karbondioksit gazının toksit etkisi yoktur.

Karbossi terapi uygulamasında nasıl bir his oluşur?

Karbossi terapi uygulandığında acı hissedilmez. Bu nedenle lokal anesteziye gerek yoktur. Karbondioksit gazı verilen bölgede kılcal damar genişlemesine bağlı ciltte kızarıklık oluşabilir. Bu ortalama yarım saat içinde kaybolur. Yine ciltte şişlik oluşsa da bu geçicidir.

Hasta uygulama esnasında doktoru ile konuşabilir. Müzik dinleyebilir. Televizyon seyredebilir. 15–20 dakikalık seans biter bitmez klinikten çıkıp günlük yaşamına döner. Özel bir önlem almasına veya bir şeyden sakınmasına gerek yoktur.

Karbossi terapi nasıl etki eder?

70 yılı aşkın süredir karbondioksit gazı parsiyel basıncı artışı ile oksijen çözünme eğrisinde sağa kayma oluştuğu, bu etki ile kılcal damar çapında ve kan akışında artma oluştuğu bilinmektedir. (Bohr etkisi )(Mikrosirkülayon` daki bu artış lazer doppler incelemeleri ile gösterilmiştir.)

Bu şekilde tetiklenen metabolizma hızındaki artış, yağ metabolizmasını lipolitik yönde etkileyen fizyolojik süreci başlatır. Uygulama bölgesinde dokuların oksijen kullanma potansiyeli artar.

Neden hastalarımıza bu yöntemi tavsiye etmekteyiz?

Çünkü karbossi terapi  cerrahi bir müdahale değildir. Uygulama pratiktir. Acı vermeyen ve güvenilir bir yöntemdir. Kullanılan iğneler son derece küçük ve ince olduğunda iz bırakmaz. İğneler tek kullanımlıktır. (disposable) Bu sebeple enfeksiyon riski yoktur. Ekonomik bir yöntemdir.

Karbossi terapinin kullanıldığı alanlar nelerdir?

• Bölgesel yağlanmaya karşı konturun düzeltilmesi amacı ile (karın, kalça, bacaklar, iç ve dış uyluk bölgesi, ayrıca gıdı bölgesi başta olmak üzere yüz bölgesinde güvenle kullanılır.
• Sellülitli alanlarda düzelme sağlar.
• Cildin sıkılaştırılması ve sarkmanın önlenmesinde yarar sağlar.
• Saç ekimi öncesi ekimi yapılacak alanın kanlanmasını artırır.
• Liposuction öncesi ve sonrasında uygulanabilir.
• Erken dönemdeki deri çatlaklarının tedavisinde (dermal atrofi gelişmeden) kullanılır.
• Sedef hastalığının tedavisinde çok etkil olduğu bilinmektedir.
• Diabetik yaraların tedavisinde etkili olduğuna dair pek çok sayıda bilimsel yayın vardır.

• Spor hekimleri tarafından sporcuların performansını yükseltmek için ve spor sakatlıklarının tedavisi amacı ile
• Boyun ve sırt ağrısı olan hastalarda ağrıyı azaltması nedeni ile
• Saç ekilecek alanda kanlanmayı arttırarak saçların implante olmasını kolaylaştırması nedeni ile kullanılmaktadır.

Hangi hastalarda karboksi terapi uygulanmaz?

• Yeni geçirilmiş kalp krizi olanlarda
• Solunum yetmezliği olanlarda
• İleri derece cilt enfeksiyonu olanlarda
• Kalp ve böbrek yetmezliği olanlarda
• Gebelik halinde
• Epilepsisi olanlarda
• Gangren gibi cerrahi müdahale gerektiren durumlarda karboksi terapi uygulamıyoruz.